27 Ekim 2007 Cumartesi

Kök ve Filizin Büyüme Yönünün Önemi

Kök ve filizin büyüme yönünün önemi, tohum toprak yüzeyine doğal olarak düşmüş olsa da, bir çiftçi tarafından toprağın altına ekilmiş veya oradan geçen hayvanların ayaklarıyla taşınmış olsa da değişmez. Tohum -toprağın birkaç santimetre altındayken de- yönü ne olursa olsun kökün ve filizin ucu her zaman dikey olarak büyür. Tohumdan çıkan ilk kök ve filiz oldukça karmaşık yerçekimine ve ısıya duyarlı yol gösterici sistemlerle donanmışlardır. Topraktan çıkan filiz kendini bazen büyük bir bitkinin gölgesi altında veya bir kayanın dibinde bulabilir. Bu durumda büyümeye devam ederse, güneş ışığını alamayacağından fotosentez yapması zorlaşacaktır veya kayaya çarpacağından filizinin ucu zarar görecektir. Eğer filiz, yeryüzüne çıktığında kendini böyle bir ortamda bulursa, hemen ışığa ve yerçekimine duyarlı sistemler devreye girer ve bitki ışık kaynağına doğru büyüme yönünü değiştirir.
Malcolm Wilkins, Plant Watching, s.9

Evrim Teorisi, türler arasında varolduğunu iddia ettiği geçişi kanıtlamaktan çok uzaktır. Örneğin sözde evrim teorisine göre, yer altında kökleri olan ilk bitkinin evrimleşmesi, onun yanlızca bir tesadüf sonucu bir kök salma özelliği kazanması ile mümkün olmayacaktır. Bu köklerin etkin olabilmesi için pekçok özelliğe sahip olması gerekmektedir. Yön bulma bunlardan yanlızca biridir. Bitkinin kök hücrelerinin uçları her zaman toprağın altına doğru ilerlemelidir. Bunu beceremeden evrimleşen bu ilk bitki yaşamını sürdüremeyecek ve yok olacaktır. Aynı şekilde gövdeyi oluşturacak filiz de doğru tarafa yönelmeli, yeryüzüne çıkığında da ne yönde büyümeye devam etmesi gerektiğini bilmelidir. Aksi takdirde bitkisel fonksiyonlarını yerine getiremeyecektir. En basit bir örnek dahi açıkça göstermektedir ki canlılar son derece karmaşık özellikleri ile varlıklarını bir bütün olarak sürdürmektedirler ve bunlar uzun sürelere yayılmış küçük değişikliklerle zaman içinde birbirlerine dönüşemezler.
Tüm canlılar varoldukları şekilleri ile eksiksiz ve mükemmel olarak Alemlerin Rabbi olan Allah tarafında yaratılmışlardır.

2/164- Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.