9 Ağustos 2007 Perşembe

Fenerbalığı

Fenerbalığının erkeği dişisinden 10-15 kat daha küçüktür. Denizin derinliklerinde yaşayan erkek fenerbalığı, daha yavru iken dişlerini kaybeder ve açlıktan ölme tehlikesiyle karşılaşır. Bu yüzden en kısa zamanda bir dişi bulmak zorundadır. Erkek, kafatasının dörtte birini kaplayan çok iri burun delikleri sayesinde dişilerin salgıladığı "feromenleri" (bir tür salgı) algılar. Bu şekilde dişi balığı bulur ve kıskaçları ile ona tutunur. Bundan sonra inanılmaz bir olay gerçekleşir; erkek ve dişinin deri ve damar sistemleri birbirleriyle kaynaşır ve erkek besini dişiden almaya (daha doğrusu çalmaya) başlar. Bir dişi balık 3-4 tane cüce erkeği sırtında taşır. Dişi yumurtalarını suya bırakır bırakmaz erkek de spermini salar. Yumurtalar döllendikten sonra erkeğin görevi sona ermiştir, erkek yavaş yavaş eriyerek yok olur.
S. Deligeorges, Recherche, Kasım 1995

Canlılaıda sıklıkla görülen ortak yaşam alışkanlığı da evrim teorisini tümüyle çürüten önemli delillerdir. Zira evrim teorisiö canlıların değişimler geçererek geliştiklerini savunur. Oysa Fenerbalığı gibi durumlarda, tek bir canlının değişim geçirmesi yeterli olmamaktadır. Aynı anda iki canlının da kendi görevlerine uygun olan değişimleri geçirmeleri, bunların aynı ortamda bulunmaları ve bu yeni fiziksel özelliklerini kullanmayı bilmeleri gerekmektedir.
Örneğin daha yavru iken dişlerini kaybeden bir Fenerbalığı erkeği bu aşamada ölecektir. Bu durumda dişi Fenerbalıkları da dölllenemeyecektir. Böylece daha ilk nesil sonunda Fenerbalıklarının nesli tükenecektir. Erkeklerin bir şekilde dişilere tutunmak için kıskaçlar geliştirmiş oldukları düşünülse bile, dişiye tutunmak erkeğin yaşamını devam ettirmesi için yeterli değildir. Erkek cildinin yüzeyinde kılcal damarlar oluşturabilmelidir. Ancak bu da yeterli olmaz. Aynı anda dişi de benzer kılcal damarlar oluşturabilmeli, bunlar birbiriyle kaynaşabilmeli, iki canlının metabolizmaları birbirini reddetmemeli ve erkek Fenerbalığı bu şekilde yaşamını sürdürebilmelidir.
Tüm bu değişikliklerin aynı anda aynı ortamda gerçekleşebilme ihtimalinin olmadığı açıktır. Kaldı ki iki balığın da bu özellikleri lehlerinde kullanabileceklerini idrak etmelerini ve nasıl kullanabileceklerini anlamalarını beklemek de akıl dışıdır.
Yanlızca bu Fenerbalığı örneğinde dahi açıkça görülmektedir ki, canlılar, sahip oldukları tüm özellikleri ile birbirlerine uyumlu olarak ve birlikte, tek bir Yaratıcı tarafından üstün bir akıl kullanılarak yaratılmışlardır. Bu Yaratıcı, Alemlerin Rabbi olan Allah’tır.

Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle herşeyi sarıpkuşattığını bilipöğrenmeniz için. (Talak Suresi,12)